6 Ağustos 2013 Salı

Gayrimenkul Yatırımlarında Kâr Etmenin Yolları....



Gayrimenkul yatırımı yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiğini, yatırımınızı nasıl kazançlı bir hale getireceğinizi değerlendirmenize sunarım...

•  Şehir nereye doğru büyüyorsa, orada gayrimenkul alın.

•  Zenginler şehrin ne tarafına doğru kayıyorsa, siz de o yöne doğru yönelin.

•  Zamana yatırım yapmaktan korkmayın.

•  Biraz fazla para verseniz de, her zaman en iyi yerdeki gayrimenkulü alın.

•  Gelişen bölgelerdeki gayrimenkulünüzü satmayıp elde tutmaya çalışın.

•  Her zaman güvendiğiniz profesyonellerle iş yapın.

•  Gayrimenkulün değeri konusunda kendi değerlendirmenizi kendiniz yapın.

•  Almayı düşündüğünüz gayrimenkulün civarında iş yapan profesyonellere danışın.

•  Alırken de satarken de "açık artırma"lara teklif verin. Burada, beklenmedik fiyatlarla karşılaşabilirsiniz.

•  Gayrimenkulünüzü satarken, çoğu zaman ilk teklif en iyisidir.

•  Ortak gerekliyse, güvenilir kişiler seçin.

•  Satacağınız malda kullanılan kalite ve markayı ön plana çıkarın.

•  Gayrimenkulünüzü satmayın; satarsanız bile, hemen önceden belirlediğiniz bir gayrimenkulü alın.

•  Gayrimenkul alımı ve satımı sırasında düzenlenen kontratlardaki detaylara dikkat edin.

•  Her şeyden önce tapunuzu garantiye alın. Bir biçimde tapu giderse, her şeyiniz gitmiş ve yatırımınız sıfırlanmış olur.

•  Pazarlık etmeden gayrimenkul almayın. Profesyonel pazarlık tekniklerini öğrenin.

•  Vergi konusunu hiçbir zaman göz ardı etmeyin. Bu konudaki hesabınızı iyi yapın.

•  Piyasaya güvenin.

•  Alımda da, satımda da sözünüzden dönmeyin.

•  Gayrimenkulda fırsatlar bitmez. Her zaman, fırsat vardır.

•  Ticari gayrimenkul yatırımı en iyisidir. Yani, dükkân yatırımı ev yatırımından iyidir.

•  Gayrimenkul alırken para yapılır. Satarken değil.

•  Mimari planın ve şehir yerleşim planının güzelliği malı satar.

•  Alırken, bu gayrimenkulü bir gün satacağınızı düşünün.

•  Alırken de, satarken de bir fiyat seviyesinden sonra durmasını bilin.
 
Donald J. Trump

Bilmek Yetmez Yeniden Öğrenmek Lazım...



Bundan 100 yıl önce insanlar hayatlarını tek bir işte çalışarak tamamlıyorlardı. İş değiştirmek neredeyse ayıp sayılıyordu. Bugün ise ilk girdiği işten emekli olan yok denecek kadar az. Önümüzdeki dönemde aynı mesleği yaparak hayatlarını tamamlayan insanlar azınlıkta kalacak. Hepimiz yeni yetkinlikler elde etmek için “yeniden öğrenmek” zorunda kalacağız. Toplumsal değişim hepimizi yeni bilgiler edinmeye mecbur bırakacak.
Yaşadığımız hızlı değişim, sadece iletişim araçlarımızı değil hayatımızın tamamını değiştirdi. Sahip olduğumuz bilgiler hızla eskimeye başladı.
Öğrenmek artık okulla sınırlı bir iş olmaktan çıktı. Eskiden öğrenme biter iş başlardı; şimdi öğrenme hiç bitmeyecek. Hepimiz özel kurslardan, internetten öğrenmeye devam edeceğiz. 
Yeni çağa ayak uydurabilmemiz için kendi içimizdeki merak ve öğrenme isteğini canlı tutmak zorundayız. Merak insanın “ilerlemek” için sahip olduğu en önemli niteliktir. Sanatın, bilim ve teknolojinin, endüstrilerin gelişmesi merak sayesinde olmuştur.
Hepimiz merak dürtüsüyle doğarız. Çocuklar bir sorunun cevabını alana dek yılmadan sormayı severler. Fakat ne yazık ki aile, okul ve toplum çocuğun doğasındaki bu merakı o kadar bastırır ki sonunda neredeyse hiç soru sormayan büyük insanlar çıkar ortaya. Oysa bizi zihinsel olarak büyüten ve geliştiren de aslında bu meraktır.
Bizi bundan sonra kimse yeniden okula çağırmayacağına göre, içinde yaşadığımız değişime ayak uydurabilmenin sorumluluğunu kendimiz üstlenmeliyiz. Artık okulda öğrendiğimiz bilgilerle çalışma hayatını tamamlama devri çoktan geride kaldı.
İşimizde verimli olmak istiyorsak hayata tutunmak istiyorsak kendimizi sürekli yenilemek zorundayız. Meraklı olmak, yeni bilgiler edinmek, yeni yetkinlikler kazanıp bunları hayatımıza sokmak zorundayız. Aksi takdirde sadece bildiklerimizin geçersiz kaldığını değil, aynı zamanda da  değişen hayatın bizden kopup uzaklaşmasını seyretmek gibi bir üzüntüyü yaşamakla karşı karşıya kalabiliriz. 
Hepimiz sürekli yeni bir şeyler öğrenmeyi “yaşam biçimine” dönüştürmek mecburiyetindeyiz.  Yeni dünyada başarının yolu çok şey “bilmek” değil “hayat boyu öğrenmeyi bir zevk haline getirmekten” geçiyor. İçinde yaşadığımız dönemde bilginin raf ömrü çok kısa. Bildiğimiz her şey daha biz onu kullanırken eskimeye başlıyor. Oysa anne-babalarımız kendi anne-babalarından öğrendikleri bilgilerle bir ömür tamamlıyorlardı. Bugünün gençleri ise anne-babalarından mesleki bir bilgi edinme şansına pek sahip değiller. Değişim o kadar hızlı ki anne-babaların bilgisi çocukların işine pek yaramıyor. Öğrenmenin kendisini öğrenmek, bilmekten çok daha önemlidir; çünkü başarıyı getiren aslında ne kadar bildiğimiz değil, bireysel gelişim ve öğrenme disiplinimizin ne kadar gelişkin olduğudur.
Öğrenme ihtiyacı kendiliğinden ortaya çıkmaz. Ne zaman ki sahip olduklarımızın, bildiklerimizin artık “yeterli olmadığını” fark ederiz, o zaman düşünmeye ve yeni yollar aramaya başlarız. Böyle bir ihtiyaç duyduğumuzda nasıl bir çevrenin içinde olduğumuz bizim başarımızı en az kendi merak ve hevesimiz kadar belirleyicidir. Bazı ortamlar öğrenmeyi, yenilenmeyi, ilerlemeyi desteklerken bazıları buna engel olur. Merak ve öğrenme ihtiyacı duyduğumuzda bizi destekleyen bir ailede, bir arkadaş ya da iş ortamındaysak işimiz çok daha kolaylaşır. Merak duygumuzu ve öğrendiklerimizi paylaşabildiğimiz ortamlarda öğrenme bir zevke dönüşür.
Ancak böyle bir ortamda insanlar sürekli öğrenmeye, yeni yöntemler ve fikirleri denemeye gönüllü olurlar.  Ben liderlerin eğer markalarını farklılaştırmak ve şirketlerini başarılı kılmak istiyorlarsa  bu kültürü kendi organizasyonlarında canlı tutmalarını çok önemli buluyorum.
Öğrenmenin bir zevk ve iş yapma biçimi hatta yaşam tarzına dönüştüğü ortamlarda insanlar, tıpkı bitkilerin uygun toprak ve iklimde yeşermesi gibi hayata sarılır; gelişir ve büyürler. Öğrenmenin desteklendiği ortamlarda insanlar hayat boyu canlı ve enerjik kalırlar.
Değişen dünyaya ayak uydurmak için sürekli öğrenmek, kendimizi yeniden yaratmak zorundayız. 

Hilmi Işıkören

25 Haziran 2013 Salı

Gayrimenkul Almanın İncelikleri !!!


"Ev almak" insanoğlunun hayatı boyunca yaptığı en büyük ve en önemli alışverişse eğer bu yazıyı okumakta fayda var.
 Çünkü yaşınız, işiniz, mesleğiniz, eğitiminiz, geliriniz ve ihtiyaçlarınız paralelinde yaptığınız bu seçimle, hayat yolculuğunuzu birebir etkileyecek bir karar veriyorsunuz. Satın aldığınız konutun cinsi, markası, büyüklüğü, fiyatı, lokasyonu ve hatta dekorasyonu geçmişinize de geleceğinize de ayna tutuyor. Doğup büyüdüğü kasabaya dönenler, şehirden kaçıp sayfiyeye yerleşenler, köyden şehre göçenler, apartman dairesinden çıkıp siteye, rezidansa, plazaya taşınanlar aslında hep bir şeyler söylüyor. Ama çoğu kez söylediklerini ne kendileri duyuyorlar ne de üçüncü şahıslara doğru yansıtabiliyorlar. Başka bir deyişle seçimlerinden mutlu olanlar kadar, yanılanlar, üzülenler de var.

 Ev almaya karar verirken öncelik "mutluluk" olmalı
En önemli kriterlerinizi belirlemelisiniz. İhtiyaçtan mı, yatırım amaçlı mı? diye kestirme bir yol izlediğinizi varsayalım ve her ikisini de değerlendirelim. Fiyat her ne kadar önemli bir faktörse de geniş çerçeveden bakıldığında öncelik "mutluluk" olmalı.
Nasıl bir evde yaşamak isterdiniz?
Şehirden kaçıp bunalıma girmeyin..

Kredi borcu yüzünden uykunuz kaçmasın..
 Bir an için, bedelini düşünmeksizin "nasıl bir evde yaşamak isterdiniz?" sorusuna yanıt verin. Apartman dairesinde mi, müstakil bir evde mi, şehrin merkezinde mi, gürültüden uzakta mı, gösterişli mi olsun eviniz, sade mi?
Öyle bir dönemdeyiz ki, her zevke hitap edecek seçenekler çeşitli ödeme kolaylıklarıyla pazara sunulmuş durumda. 'Bir odası eksik olsun ama şu projeden ev alayım' veya 'gerekirse ana caddeden bir sokak içerde yer alsın ama mutlaka filanca semtte oturayım' şeklinde tavizler verebilirsiniz. Bunlar, hayatı bize zehir edecek tercihlerle karıştırmamalıdır. Örneğin, eksik bir odadan kasıt, hayat boyu arzu ettiğimiz çalışma odamıza veda etmek anlamını taşımamalı. Dikiş diken veya yazmaktan hoşlanan biri, özel bir odaya gereksinim duyuyorsa, mahrum kaldığında eksiklik hissedecek ve mutsuz olacaktır. Yorucu tempoda çalışanların eve döndüğünde sessiz sakin bir ortama kavuşmak adına şehir merkezinden uzakta yaşamayı seçmeleri, asosyalleşip bunalıma girmek sonucunu getirmemelidir. İsteklerinizi birebir karşılayan eve sahip olmak için ödemekte zorlanacağınız fiyatı göze almak da yanılgıdır; ödenmeyen kredi borcu uykularınızı kaçırabilir.

 Site hayatına alışık mısınız?
Çocukluğunuz sokakta oynayarak, komşuların sıcak ilişkide olduğu bir mahallede geçtiyse, kimsenin birbirini tanımadığı çok katlı apartmanlara uyum sağlamakta zorlanabilirsiniz. Üstelik bu sadece sizi değil birlikte yaşadığınız aile bireylerini de ilgilendiren bir konudur. Yaşlı anne babanız, ev hanımı eşiniz, okula giden çocuklarınız varsa her birini ayrı ayrı düşünmek zorundasınız. Köşedeki bakkal yerine arabaya binip hipermarkete gitmek, canı sıkılınca yan dairedeki komşunun kapısını çalamamak, siz gün boyu işteyken evde kalan aile bireylerini mutsuz kılabilir.

Sosyal donatılar sınıf atlatır mı?
Sınıf atlarken sınıfta kalmayın..

Golf pisti, squash kortu, sauna, yüzme havuzu gibi imkanları olan bir sitede yaşıyor olmak güzel de, bunlara tümüyle yabancı bir hayat sürdükten sonra, ilerleyen yaşlarda kavuşmak sandığınız kadar cazip olmayabilir. Yine sadece kendinizi değil, sizinle birlikte yaşayanları da düşünmelisiniz. Kahve kültürüne alışkın babanızın briç kulübüne, yaşlı annenizin sosyal tesislere yönelik ilgisi sizinkine paralel değilse sonuç hüsrandır. Özellikle yaşlı insanları alıştıkları kültürden koparıp farklı ortamlarda yaşamaya zorlamak onları üzmekten başka bir işe yaramaz. İşiniz ve geliriniz dolayısıyla daha iyi koşullarda yaşama imkanınız olsa dahi, seçiminizi geçmişteki yaşam tarzınızı ve aile yapınızı dikkate alarak yapmalısınız. Bunun tam tersi de söz konusu olabilir. Hayat bu; işinizi ve gelirinizi kaybedip, alıştığınız düzenden kopmanız gerekebilir. Şehrin lüks semtinden ayrılıp mütevazı bir evde yaşamak durumunda kalabilirsiniz. Kaloriferli evden çıkıp sobalı eve taşınmak zor gelse de bazen kaçınılmazdır. Böyle zamanlarda son derece özen göstererek, şartlar elverdiği ölçüde yabancılaşma duygusunu minimize edecek semt ve ev tercihi yapılmalıdır. Ani şehir değişikliği ya da şehrin varoşlarına taşınmak gibi keskin geçişler yerine, mümkünse kolay ulaşımı olan, konforu eskiye nazaran belki bir parça daha düşük bir eve geçmek evladır.

 Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırım aracıdır
Birikiminizi altına veya dövize yönlendirmeyip gayrimenkule yatırım yapmak istiyorsanız orta ve uzun vadede beklemeye hazırlıklı olmalısınız. Çünkü gayrimenkul kısa vadede prim yapmaz. Ekstra özellikleri olan bir mülk değilse bazen bekleseniz dahi sandığınız kadar kazançlı çıkmayabilirsiniz. Yatırım amaçlı mülk edinirken uzmanların görüşlerine başvurmak akıllıca olur. Açılacak yollar, tüneller, kentsel dönüşüm planları, yeni kurulacak AVM, üniversite, hastane, stadyum gibi oluşumlar gayrimenkulünüze değer katacaktır.

 Gayrimenkul edinirken dikkate alacağınız lokasyon kriterleri;
  •  Mevcut ve yeni açılacak ulaşım bağlantılarının yakınlığı
  • Büyük holdinglerin yatırım yapmayı planladığı yerlere yakınlık
  • Açılmış veya açılacak büyük projelere yakınlık
  • Kentsel dönüşüm kapsamına alınmış bölgelere yakınlık
  • Ofis veya üretim tesislerinin yoğunlaştığı bölgelere yakınlık

Arsa yatırımı uzmanlık ister
İmar durumu, yola terkleri,Ticari amaçlı arsa yatırımları, şehirleşme ve yaşam başladığı anda değer kazanır. Ticari imarlı arsalar yeni yerleşimlerde 3-5 sene zarfında iyi prim yapmaktadır. Hedef, bu bölgelerde ticari imarlı arsalara yatırım yapıp gelecekte iyi bir market, alışveriş merkezi, küçük sanayi sitesi olarak kullanılacak potansiyel yatırım sahibi olmaktır. En basit örnekle anlatmak gerekirse; Ataşehir yerleşik hayata geçmeden girişindeki dükkan stoku prim yapmadı. Fakat daire almak yerine dükkan alanlar, hele iyi dükkanları seçebilenler hayli kazançlı çıktılar. Plaza, iş merkezi ve alışveriş merkezi arsaları haricindeki arsalarda, konum, yol cephesi, deniz-göl manzaraları ve cephe açıklığı fiyata etki eden faktörlerdir. Toplu ulaşım ve yol bağlantıları ile tarif kolaylığı da önemli etkendir.

Başak Soner - exclusivehome

Yenal TÜZÜN kimdir?



1976, Lefkoşa doğumlu olan Yenal Tüzün, Dünyanın en köklü gayrimenkul danışmanlık markası olan Coldwell Banker'in K.K.T.C Lefkoşa Franchise ofisi Coldwell Banker Novest ’in kurucu ortağıdır.Emlak sektöründe yaklaşık 10 seneden beri aktif olarak faaliyet göstermektedir. Lefkoşa’nın seçkin ve yeni gelişmekte olan bölgelerinde Villa ve Lüks Konut konusunda uzmanlaşarak birçok firmanın yatırımına yön vermiş ve kazanç sağlamıştır.

Bugün CB NOVEST Emlak Yatırım ve Danışmanlık ofisinde,emlak sektöründe yıllarca kazandığı iş eğitimi ve tecrübesini , gayrimenkul danışmanlarıyla paylaşarak ofisin sinerjisine güç katmaktadır. Gayrimenkul uzmanlığı konusunda birçok eğitimlere katılmış, meslekteki başarısından ötürü birçok sertifika ve ödüllere hak kazanmıştır.Tüzün, evli ve bir kız çocuğu babasıdır.

Neden Yazıyorum....
Bu blog'u Emlak Konusundaki deneyimlerimi,fikirlerimi paylaşmak için yazıyorum ....

Ayrıca size faydası olacağını düşündüğüm, Emlakla ilgili, Kişisel gelişimle ilgili, Hayatla ilgili ;çok değerli fikirleri olan saygıdeğer insanların, isimlerini vererek ''Emeğe saygı bağlamında'' , bazı makalelerini  ve yazılarını sizlerle paylaşmak arzusundayım...

-ALDIĞI ÖDÜLLER:

-2008 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 1.ncisi
-2009 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 7.ncisi
– 2010 Şubat Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 3.ncüsü
– 2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014 Ofis Ciro 1.ncisi
– Remax International 2008 %100 Klüp üyesi
– Remax International 2009 YILDIZLAR Klüp üyesi
-Coldwell Banker Şubat 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 3.ncüsü
-Coldwell Banker Mart 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 2.ncisi
-Coldwell Banker Nisan 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 2.ncisi
-Coldwell Banker Haziran 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 1.ncisi
-Coldwell Banker Temmuz 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 2.ncisi
-Coldwell Banker Mart 2016 Türkiye Anadolu ve KKTC Ciro 3.ncüsü
-Coldwell Banker İnternational 2016 Sterling Society Club üyesi
-Coldwell Banker İnternational 2016 Diamond Society Club üyesi



 -ALDIĞI EĞİTİMLER:

-Microsoft-Office (Digital Art) 2006
-Remax Kariyeriniz 2007
-The Seven Habits of Highly Effective People (Franklin Covey) 2008
-Succeed 2009
-International Sales Seminar(Gil Ostrander) 2009
-Coaching Skills (Poet) 2011
-FOCUS (Franklin Covey) 2012
-5 Choices (Franklin Covey) 2012
-Emlakta 1 Numara Olmanın Yolları (Işıkören Danışmanlık) 2012
-Emlakta Başarılı Satışın İpuçları (Işıkören Danışmanlık) 2012
-Gayrimenkul Projelerinde Prim Yapma Kriterleri (Işıkören Danışmanlık) 2012
-Personel Image and Brand Management (Educon)2013
-Stress Management(Naature Academy) 2013
-Kalite Yönetim Sistemleri ve Değişim Yönetimi (Sigma Akademi) 2014
-Konut Projeleri Pazarlama Eğitimi (2014)
-Effective Rhetoric,Body Language and Intonation (Educon) 2014
-International Sales Seminar (Keller Williams-Chris Heller) 2015
-Recruit-Select (Keller Williams-Emre Erol)
-CB Connect İleri Broker Eğitimi (Coldwell Banker-Gil Ostrander)
-Project Sales Systems (Coldwell Banker-Seçkin Onar)
-Real Estate Management Systems  (Coldwell Banker-Gil Ostrander) 2016

+(90) 533 864 0525
+(90) 0392 223 2424
www.emlaknovest.com